31 Ekim 2015 Cumartesi

TARİHE DÜŞÜLEN NOTLAR - 104



"PKK, Diyarbakır'daki okul bahçesinde örgütün indirdiği bayrağı öpüp göndere çeken 3 çocuk ile ailelerinin hayatını kâbusa çevirdi. Babaları tehditle işsiz kaldı çocuklarsa okula gidemez hale geldi

Diyarbakır'da 15 Ekim'de okul bahçesinde indirilen Türk bayrağını önce öpüp ardından da göndere çeken çocuklarla ailesine, terör örgütü PKK'nın yaşamı adeta dar ettiği orta
ya çıktı.

Çocuklar o günden bu yana aldıkları tehditler nedeniyle okula gidemezken, anneleri de kimseyle görüşemez hatta evden çıkamaz oldu. Baba Mehmet Hanefi Rezbiç "Seni burada çalıştırırsak, bizi de tehdit ederler" denilerek işten çıkarıldı. "Çocuklarımızla gurur duyuyoruz. Bu bayrak hepimizin bayrağı, bu Vatan hepimizin vatanı. Tek isteğimiz de terörün bitmesi ama bize yaşamı dar ettiler. Çocuklarımıza zarar vermelerinden korkuyoruz" diyen aileler, geçimlerini sağlayıp çocuklarının eğitimlerini devam ettirebilecekleri bir şehre nakledilmek istiyor.

'OKULU BAŞINIZA YIKARIZ' FİKRET SARAÇ (UĞUR SARAÇ'IN BABASI):

O günden beri çocuklarım da, eşim de devamlı tehdit altında. "Bir daha okula gelirlerse orayı başınıza yıkarız" dediler. Bayrağı yerden kaldıran çocuklarımıza "Sizin ne haddinizeydi bayrağı kaldırmak!" diye tehditler savurdular. En küçüğü 6 en büyüğü 14 yaşında 4 çocuğum var, hiçbiri de okula gidemiyor. Dostlarımız bizimle konuşmuyor. Kapı komşularımız bile tehdit edildiler. Eşim de dışarı adım atamaz oldu. Çocuklarımla gurur duyuyorum ama aileme zarar gelecek diye de korkuyorum. Barış, kardeşlik istiyoruz. Yeni bir hayat kurabileceğimiz, çocukların okula devam edebileceği başka bir şehre nakledilmek istiyoruz.

MEHMET HANEFİ REZBİÇ (EMİRHAN REZBİÇ'İN BABASI):

6 çocuğum da eşim de devamlı tehdit altında. Beni de 'daha fazla çalıştırırsak bizi de tehdit ederler" diyerek işten çıkardılar. Psikolojim alt üst oldu. Resepsiyona ben de gelecektim ama bu sefer eşim burada tek kalır, ona bir şey yaparlar diye korkumdan gelemedim. Bu bayrak, bu vatan hepimizin. Bu Kürt'ün de Türk'ün de Çerkez'in de bayrağı. Geri adım atmayız. Ama kendim değil evlatlarım için korkuyorum. Çocuklarımızı alır kaçırırlar diye korkuyorum. Ailemi alıp geçimimi sağlayabileceğim bir şehre nakledilmek istiyoruz. Lütfen bizi buradan çıkarın." [1]


***

En ufak bir olayda, olayın geçtiği yerin sonuna "katliamvar" ekleyen arkadaşlar burada mı?

Peki hoşuna gitmeyen 4 cümleden 2si için "faşist" yaftası vurma hakkını kendisinde gören "özgürlük savaşçıları"?

İnsanlıktan dem vurup, insanlıktan önce insanların etnik kimliğine göre konum belirleyen kişiler:

Böyle durumlarda etnik kimlik de mi yeterli olmuyor mu?

"Bizler HDP Bizler Meclise" sloganıyla bile ülkeyi "Siz" ve "Biz"e bölenlere "Sizler HDP Bizler Hedefe" demiştik.

Sizin buram buram "ben" kokan "biz"inizle bizim "biz"imiz arasındaki ayrımı şöyle yapmıştık bir önceki seçimden önce:

"Bizim için “bizler”, etnik, mezhepsel, sınıfsal bir anlama sıkıştırılamaz, indirgenemez. Hele de şiddeti çözüm olarak asla göremez!

Bizler – sizler meselesi;
Bir arada yaşamak istemekle – istememek ,
bir arada yaşayabilmek için farklılıklarımızı kimlikleştirip de birbirine dayatmayı “özgürlük”, “eşitlik” görmemek – görmek,
farklılıklarımızı elbette kabullenip, saygı gösterip, fakat ortak değerlerimiz ekseninde birleşmek istemek– istememek meselesidir.

“Eşit yurttaşlık” diyerek insanların etnik ve mezhepsel kimliğini birey olma olgusunun önüne koymak değil,
Irk ve mezhep esasına ve vurgusuna dayalı olmadan, insanların sadece ulusun yurttaşları olduğu için eşit haklara sahip olması, yani “yurttaşların eşitliği” meselesidir bizler’in meselesi.

Bizlerin dışında kalır, istediklerini yaptırmak için ya da yaptıramadığı durumda şiddete başvurulanlar…

Bizler; engelizdir o “sizler” için.

“İçinde insan olanı treni taşlamak”, terörün ve o ruhun Türkiye’de ete kemiğe bürünen hali HDP’nin yaklaşımının özetidir.

O treni taşlar. Fakat o trenin içindeki insan mıdır, kendisini gibi düşünen insan var mıdır -ki elbette vardır-, umursamaz.

Kuruya yaşa bakmaz!

O yüzden HDP gibi “sizler” oldukça

“bizler” hedefteyizdir."
[2]

O yazıda taşlanan trendi, trendeki insanlar.
Bu yazıda tehdit edilen -yöntem farklı da olsa- yine insan(lar).

Çünkü terör ve terörden beslenen unsurlar, tehdit ettikleri kişinin diline, ırkına, dinine bakmaz.

Hatta insandan da saymaz.

Kendi istediklerini yapıp yapmadığına bakar.

Yapmadığında da gözünün yaşına bakmaz.

Örneğin bu olayla ilgili Selahattin Demirtaş'ın açıklamasını duyan oldu mu?

Ya da HDP kanadından birisinin?

Peki tam tersi durumlar olsaydı haberle ilgili, o zaman tavır ve tepkiler ne olurdu?

"T.C" yine bir anda katil ve faşist olur muydu, olmaz mıydı?

Çocuklar yine algıların önüne sürülür müydü, sürülmez miydi?

En ağır demagojik bombardımanlar medya üzerinden topluma servis edilir miydi, edilmez miydi?

"Bu olay HDP'nin oylarına nasıl katkı sağlar"a kafa yorulur muydu, yorulmaz mıydı?

Yanıt aklınızda bile değil, vicdanınızda.

Teröre dur de, yarın kendi başına gelmeden.

ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR
31 EKİM 2015


DİPÇE

[1] http://www.gazetevatan.com/pkk-bu-kez-onlari-tehdit-etti-879068-gundem/
[2] http://www.milliiradebildirisi.org/sizler-hdp-bizler-hedefe-cagdas-bayraktar/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder