23 Ağustos 2015 Pazar

Anlayamamayı anlamak



Büyük zavallısın Can Dündar.
Bir yandan da hak veriyorum, bazı şeyleri anlayamazsın.
Çünkü senin fiziksel olmasa da düşünsel ataların;
işgal ettiğinde bu toprakları,
işgal edip öldürmeye kalktıkları askerlerden gördüğünde ilk yardımı, şefkati, insanlığı,
uzun süre onlar da anlamadı.
Zaten anlayanı da,
bayrağına pozisyonuna bakmadan,
her 10 Kasım'da 9:05'te ayağa kalktı.
Hatta yetmedi, Ulu Önder'i Nobel'e aday gösterdi.
Hiç istemediğin bir tepki
hiç istemediğin yerden geldi.
Ve sen şimdi
şaşkınlık sosu vererek niyetine,
gündemden ne koparırız, nasıl kendi tarafımıza çekeriz'in derdindesin.
Mesela o askerin şehit olan kardeşi için dediği "vatanına bile doyamadan" kavramını anlayamazsın.
Anlayamadığın gibi vurgulatmazsın çöplüğünde.
Çünkü bu topraklarda olan şey,
senin için ne yürek,
ne ayakların.
Belki olsa olsa
makam odan
ve
banka hesapların.
Onlar da değilse hesabına yatırılanları aldığın
şubeleri
bankalarının.
Terör örgütüne "gerilla" derken gözüne batmaz hiçbir şey,
fakat tepki gelince ummadığın yerden
"militer gidiş" diye sayıklarsın.
Oysa hiç işine gelmez bilmek ama yine de zikretmeli:
12 Eylül'ü, 12 Mart'ı yapan ordunun
ele geçirilmemiş,
bozulmamış halidir bu halk
ve o bozulmamış halkın elinde yükselmiştir "Tam bağımsızlık" meşalesi
Türkiye Cumhuriyeti.
Senin için "militarizm"dir "Mustafa Kemal'in askeri".
Oysa 100 yıl önce,
namussuzu denize döken,
anasını bacısını tecavüzden kurtarandır o asker,
yani anaların tabiriyle "Kemal'in Askerleri".
Dünyada her ülkede devletin askeri vardır,
Oysa bu topraklarda askerin devletidir.
Çünkü asker halktır,
Düşmanla savaşta elinde silah,
Cehaletle savaşta elinde kalem.
Rütbesini YAŞ değil, halk belirler Türk Askerinin.
Yeri geldiğinde paşa yapar
gerektiğinde de söker rütbesini
sen yine anlayamazsın.
Çağdaş BAYRAKTAR
24 Ağustos 2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder