4 Haziran 2015 Perşembe

Bir Pankartın Anlattıkları, Anlatma Gereği Duymadıkları - Çağdaş BAYRAKTAR



(Seçim arabasında "renkli" parçalarla sempatik pozlar veren aday, araçtan iner, karargahına döner. Kendisine ölüm gibi gelen kıyafetlerini çıkarır, kendi üniformasını giyer. Karargahta da çalmakta olan seçim şarkılarını duyunca yanındaki kişilere seslenir)

"Kapatın şu zımbırtıyı, sabahtan beri kafam şişti. Bizim uğraşacağımız şeyler midir bunlar, pankartta da demedik mi, benim meskenim; dağlardır dağlar!"
Müzik kapatılır.
Ve aday, yanındaki adamlardan birinin, "başkan çok saf değil mi bunlar, nasıl da yuttular zokayı, iliklerine kadar. Kısmi maskeleme derdimiz olmasaydı ne kadar da demek isterdim düşüncelerimi dolaylamadan, gücümüzün tadını çıkartarak" demesi üzerine "şunları mı demek isterdin" der ve söze girer:

"Bizler HDP için sizler,
Korkaklarsınız. Acizlersiniz,

Köpek gibi titriyorsunuz. Tüy düşse üzerinize, yerinizden zıplayacak kadar tedirginsiniz.

Unutmuşsanız hatırlatalım, bizler;
HDP,
PKK'nın takım elbiseli uzantısıyım ben.

Ayrılırdığı görülmüş mü, tırnağın etten?

Yani biz,
yani ben.

Kim miyim ben?

Hani sen askerdeyken sana pusu kuran, okulunu yakan, öğretmeninin masasına dolu kurşun bırakan, daha öncesinde öğretmenini yakan, Van depremi olduğunda ölen insanlara üzülmektense, "Deprem sevkiyatı etkiledi, kartonu 12 tl olan sigaranın kartonu 15 tl oldu" diyen, şehit olan eşin, dostun, hemşerine saplanan mermide tetiği çeken.

Ankara'nın merkezinde halay çekerken sana korkutucu gözlerle bakan, dilinde özgürlük, barış olan ama ilk sürtüşmede "şiddetine" sarılan ben.

Yine mi anımsamadın ?

Benim diyorum ben!

Daha bir sene önce 23 yaşındaki Piyade Teğmen Emre As'ı suikast silahıyla alnından vuran desem?

Hatta o olaydan iki ay sonra, 26 Ekim 2014'te,

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde karakola elektrik malzemesi almak için çıkan 3 asker vardı, sokak ortasında kafalarına sıkıldı.

Hah, işte sıkan yine benim.

Yine ben!

Üniversitelerde "parasız eğitim" sloganını paravan yaparken bizzat kendim,
benim gibi düşünmeyen akademisyenleri, öğrencileri tartaklar, tehdit ederim.

En çok da kadınları seçerim!

Bu da benim feodal zevkim. Saygı duyulmasını beklerim ( kahkahalar)

Neyse, olaylar üzerinden anlatmakla bitmez benim kimliğim.

Pankartımda mesajım açık.

Bana oy vereceksin ve barajı geçeceğim ben, bir zamanlar savaşmak zorunda kaldığım şeyleri tereyağından kıl çeker gibi alacağım.

Ha eğer bana köpek gibi oy vermezsen,
barajı geçemezsem ben,
kısmen kapattığım maskemi kapatma gereği duymayacağım.

Ki zaten, senin devletini yönetenler sana barış diye anlatırken durumu,

ilaç gibi geldi bize "the süreç"
kadrolarımız palazlandı, dinlendi.
Hatta silahlarımız bileylendi.

Şimdi sen bir tercih yapacağını sanıyorsun ama yapmayacaksın.

Çünkü bu bir savaştı,
sen kaybettin.

Kazanan benim.

Yani köpek gibi oy vereceksin.

Vereceksin ki, biraz daha gözükebileyim şirin.
Biraz daha sinsin bünyelere narkozum.
Tam yüzleşemiyor olsan da, teslim oldu seni devletini yöneten Hükümetin.

Bundan sonra zaman, benim lehime,
seninse lanetin!"

-Evet başkan tam da böyle;
Ha şöyle,
keyfim yerine geldi,
duymak bile ne güzel oldu be!



Çağdaş BAYRAKTAR
4 Haziran 2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder